Otizm iyileştirilebilir mi? Tıp çoğunlukla otizmi bir öğrenme problemi olarak görüp ömür boyu süreceğini iddia etse de, fonksiyonel yaklaşım otizmin bağırsak iltihabından kaynaklandığını düşünüyor. Türkiye’de Özel Eğitim Öğretmeni Emre Serge Özdemir’in de savunduğu ve uyguladığı yönteme göre, otizm bağırsak temizliği ve ardından etkileşim, oyun ve iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik özel eğitim uygulamalarıyla iyileştirilebiliyor.
Otizm, günümüzde giderek daha fazla yaygınlaşan ve aileleri çaresizlik içinde bırakan bir rahatsızlık. Bu durum, çocukların normal gelişimini ve eğitim süreçlerini olumsuz etkileyerek, bakıma muhtaç hale gelmelerine neden olabiliyor. Aileler, çocuklarının iyileşmesi için tüm imkanlarını seferber ederken, aşılar ve özel eğitim kurumlarındaki desteklerle durumlarında iyileşme sağlanmaya çalışılıyor.
Günümüz tıbbı, otizmin ömür boyu süreceğini savunsa da, fonksiyonel yaklaşım bu durumu değiştirebileceğini öne sürüyor. Otizmli çocuklara bu anlayış doğrultusunda tedavi uygulayan Özel Eğitim Öğretmeni Emre Serge Özdemir, fonksiyonel yaklaşımla otizmin bir tür bağırsak iltihabından kaynaklandığını kaydediyor ve otizmin bir öğrenme sorunu olmadığını vurguluyor.
Özdemir, bağırsak temizliği, etkileşim ve hareket ile otizmin iyileşebileceğini savunuyor. Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü mezunu olan Özdemir, İzmir ve İstanbul’daki kliniklerinde, kendi bakış açısına dayanan yöntemleriyle birçok otizmli çocuğun durumunu iyileştirmeye yardımcı oluyor.
Otizmin iyileşmesi için ilk yapılması gereken bağırsak temizliği
Emre Serge Özdemir, otizmin bir bağırsak enflamasyonundan (iltihap) kaynaklandığını ve bu fonksiyonel bakış açısının dünya genelinde de kabul gördüğünü savunuyor. Özdemir, bağırsak temizliği için uygun bitkisel tedavi yöntemlerinin ardından etkileşim, oyun ve iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik özel eğitim uygulamalarıyla otizmli çocukların durumlarında önemli iyileşmeler görüldüğünü, hatta bazılarının tamamen iyileştiğini belirtiyor.
Bu bağlamda, otizmin çözümü bağırsak geçirgenliğini azaltmak ve ağır metal temizliği uygulamak olarak tanımlanıyor. Özdemir, kabızlık yaşayan, kulaklarını kapatan, uykusuz ve huzursuz olan çocukların öncelikle bağırsak temizliğine ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. Yurt dışından getirilen özel bitkisel ürünler, bu bağırsak temizliğinin sağlanmasında dikkat, algı ve konuşma becerilerini geliştirmek amacıyla kullanılıyor.
Bağırsak temizliği yapılmadan gerçekleştirilen masa başı özel eğitim uygulamalarının ise sadece zaman kaybı olduğunu ifade ediyor.
Sonra etkileşim ve hareket becerileri geliştirilmeli
Otizm, bir öğrenme sorunu değildir; temel zorluklardan biri etkileşimdir. Otizmli çocuklar, yaşıtlarıyla bağlantı kurmakta genellikle zorluk çekerler. Bu nedenle, bağırsak temizliğinden sonra uygulanacak özel eğitim programları, renkler ve şekiller gibi konular yerine etkileşim kurma, oyun oynama ve iletişim becerilerini geliştirmeye odaklanmalıdır.
Etkileşim, hareket ve beyin-bağırsak bağlantısı, otizmi anlamak ve çözmek için anahtar unsurlardır. Bu unsurlar, otizmle ilgili karmaşık sorunları çözmek için kritik bir rol oynar.
Her çocuk özeldir
Emre Serge Özdemir, İzmir ve İstanbul’daki kliniklerinde otizmli çocuklara yönelik çalışmalarına dair şu bilgileri paylaştı:
“İki farklı değerlendirme modelimiz bulunuyor. İlk olarak, kliniklerimizde çocukları doğal ortamda gözlemleyerek ebeveynlere çocuklarının gelişimsel düzeyini belirlemeye yönelik sorular yöneltiyoruz. Bu gözlem ve sorular doğrultusunda, her çocuğa özel bir program oluşturuyoruz.”
Oluşturulan programlar, bitkisel tedaviler, bu bitkilerin kullanımı, hareket ve etkileşim becerileri, diyet, masaj gibi unsurları içeriyor. Ebeveynler, WhatsApp üzerinden sorular sorarak, video ve sesli mesajlar göndererek programı takip edebiliyor. Kliniğe gelemeyenler içinse online değerlendirmeler gerçekleştiriliyor, bu süreç de WhatsApp görüntülü görüşmelerle destekleniyor. Her program 3 ay sürüyor ve bu sürenin sonunda çocuğun gelişimsel seviyesine göre yeni bir program oluşturuluyor.
Otizmle ilgili 3 kitap yazdı
Özdemir, “Otizmde Doğru Adımlar”, “Gelişimsel Problemlere Nöropratik Öneriler” ve “İyileşme” adlı kitaplarında bu üç önemli faktörü detaylı bir şekilde ele alıyor ve neler yapılması gerektiğini açıklıyor. Geleneksel tıbbın otizmin ömür boyu süreceği görüşüne karşı, fonksiyonel yaklaşımın otizmin iyileşebileceğini savunduğunu belirtiyor. Ayrıca, Instagram’daki “otizmgelisim” sayfasında yürüttüğü çalışmaları ve ebeveynlerden aldığı olumlu geri dönüşleri de paylaşıyor.
Çocuklarında yöntemi uygulayan velilerden görüşler:
“Sürecimiz çok güzel ilerliyor, kelimelerimiz arttı, etkileşim arttı, kelimeleri tekrar ediyor. Geçen gün iki dinozor oyuncağı var; onlarla oyun oynuyor ve dinozorlara grrr diye ses yapıyor dövüşürken. Bu hafta tuvalet eğitimine başladık. Başta ‘bu çocuk anlamıyor, ne yapacam’ derken dün lazımlığa yaptı. Yani anlamaya başladı. Algı çoğaldı, ama daha olması gereken seviyede değil ama inanıyorum o da yavaş yavaş gelecek.
“Bu saatte rahatsız ediyorum ama mutluluğumu sizinle paylaşmak istedim. Oğlum çok şükür artık bizimle daha iyi iletişim kuruyor. Öğrenmeye daha açık ve yavaş yavaş okuyabiliyor hocam.”
“Konuşma epey düzeldi eksiklikler var, ama çok iyi durumda hocam oğlum. Amerika gibi yerde bütün öğretmenleri ki özel eğitimci bunlar, sadece sınıfta oturup öğretmeni dinlemesi kaldı diyor.”
